Paleolitik Devir (Yontma Taş Devri)
Güneydoğu Anadolu’da Fırat vadisi
boyunca Gaziantep’te (Dülük ) ve Adıyaman Çevresinde (Pirin – Palaş )
Gölbaşı İlçemizde de ; Belören Beldesinin 3 km.kadar mesafesinde “ Tilki
kalası” mevkiinde bir ören yeri olup,burada küçük bir mağara
bulunmaktadır. Beldenin batısında 6 km.mesafede “ Höyük “ mevkiinde taş
yığınları ve sarnıçları “ Peri önü “ mevkiinde bir höyük vardır.Beldenin
güneyinde olup 2 km.mesafesindedir.
Beldenin kuzeyinde 4 km.mesafede dört
tane “İllez Kani” mevkiinde ören yerinde seramik ve taş kırıntısı ve
yığıntıları vardır.” Kaba söğüt” mevkiinde de bir ören yeri mevcuttur.
Çatal tepe Köyünde “ Kara Mağara “ mevkiinde, Yol Bağında ,” Pencereli
Mağara “ vardır. Mağarada pencere (taka) bulunduğundan bu ismi
almıştır.Kazı amacıyla çok tahrip edilmiştir. Ayrıca , aynı yerde “
merdivenli Mağara” vardır.Burada “Heyik Dağından “ su getirmek için
taştan basmaklar vardır.Mağaranın içi oldukça karanlıktır.Işıkla
bakıldığında duvarda bir kirpi ve daha değişik rölyefler görülmektedir.
Yukarı Çöplü Köyünün “ Baytar “
mevkiinde yapılmış mağaralar vardır.Aşağı Nasırlı ile Gedikli Köyü
arasında “ Kırkbayır “ mevkiinde ağzı kapaklı ve içinde kadın rölyefli
bir mağara bulunmaktadır. Hacılar Köyünün güney ve kuzeyinde iki tane
mağara vardır.Bu mağaralarda insan kemiklerine rastlanmıştır. Yaylacık
(Köristan) Köyü’nün doğusunda 2.5 km.mesafede “ Kale “ mevkiinde bir
mağara vardır.Genişliği 12.metre kadar,derinliği ise bilinmemektedir.
Yine Köyün Kuzeyinde 3 km.Harmanlı’ya doğru “
Eski Ören “ yerinde mezar yeri ve su
havuzu vardır.Ayrıca,burada yerdeki taşın üzerinde üç kanal çizgi ile
insan resmi vardır.Aşağı Nasırlı Köyü’nün “ Kız Kapan “ Mağarası ile
buraya merdivenle çıkılan başka mağaralar vardır.Köyün Güneyinde 2
km.mesafede “ Çardak veya Gölün Başı Mağarası “ adı verilen yerdeki
mağarada “ Öküz kafası” kabartması bulunmaktadır.Buraya yerel isimle “
Musa Gediği” denilmektedir. Aynı Köyün Kuzeyinde “ Kırk Bayır” denilen
yerde,2 km.mesafedeki mağarada 5-6 csesdin konulabileceği büyüklükte
seki vardır.
Ayrıca aynı yerde başın konulması için
yer yapılmıştır.Çevredeki dağlık alanlarda Aşağı Karakuyu Köyü’nün
doğusunda “Göl Mevkiinde “ 3 sarnıç vardır. Akçabel (Penbağı ) Köyünün
doğusunda 2 km.mesafede “ Yalangoz” mevkiinde “kirvelik “ adıyla anılan
yerde mağaralar vardır.Bunlar üç tanedir. Bir mağaranın içi tamamen
toprakla dolu,diğer iki mağara ise açıktır.Köyün 200 metre kuzeyinde “
Kolaycık” mevkiinde tarihi bir yapı ve bu yapının önünde taştan oyma bir
“Tümbül” kuyusu vardır.Ayrıca Köyün
Güney Batısında “ Armutlu mevkiinde
“Kızıl seki”de de aynı şekilde iki tane tümbül daha vardır. Bu yerleşim
birimlerindeki mağaralardan anlaşıldığı gibi buralarda PALEOLITİK
devirde kalabalık bir nüfusun barındığı anlaşılmaktadır. Aşağı Nasırlı
ve Harmanlı’daki mağaralarda yapılan tesadüfü gezilerde buğday
tanelerine rastlanmıştır.Bu da “ Erken Neolitik “dönem olarak insanların
üretime geçtikleri ve ilk köy kültürlerini ortaya çıkarmaktadır. Doğada
Yabani olarak yaşayan koyun,keçi, sığır ve domuz gibi hayvanların
beslenip evcilleştirildiği ;
buğday,arpa,bakla,keten ve kenevir gibi bitkileri yetiştirildikleri devrin belirgin bir özelliğidir.
Hititler Dönemi (M.Ö. 1650 - 1340)
Orta Anadolu’da M.Ö.XIX.XII. yy.lar
arasında yaşamış ve büyük bir imparatorluk kurmuş eski halk Hititler
Anadolu ve Mezopotamya arasında Akad çağından (M.Ö.2350- 2150 ) beri
işleyen ve Asur kolonileri çağında da son derece işlek bir duruma gelen
karayollarını kullandılar. Bu karayolları “ Hattuşaş Boğazköy “,Kaniş
(Kültepe-Kayseri ) ,Tegarama (Gürün) Darende Melit (Malatya ) ,Samusat
(Samsat ) üzerinden Urşu (Urfa)’ya bağlayanlarıdır.
Urfa ’da yollar ikiye ayrıldı.Birinci
yol Kargamış (Cerablus) ve Helpa (Halep )’ya diğerlerinin Nisibis
(Nusaybin) üzerinden Asur ve Babil’e gittiği yol. İkinci yol Anadolu’yu
K.Suriye’ye bağlayan yolda KİZZUWATMA ( Çukurova )’dan Gülek Boğazından
Halep ve Kardeş’e bağlayan yoldur. İlçemizden de yukarıda açıklandığı
ticaret yollarının geçtiği bilinmektedir.Hitit Döneminde “Baharat Yolu “
olarak bilinen ancak tarihin her devrinde yararlanılan bu yol Helpa
(Halep) ,Mardin ,Urşu, (Urfa) üzerinden Samusat’a (Samsat)
,Besni-döşeme Belören-Ulu yol,Çelik-
Balkar-Karaçalılık (Gölbaşı ) Elbistan Caddesi –Hacıkızı Boğazı -Yol
bağı –Altınlı Köprü-Yıkıcak –Sırıklı –Cankurtaran Hanı Elbistan’na
kavuşur.Ayrıca tarihte göç yolu olarak da adlandırılan Pazarcık
üzerinden Elbistan’a geçerken; Uzun Geliç (Sakar kaya ötesi) Saray
(Bozlar ) Büyük Cerit, Alacık –Ayran Pınarı –Kızıl Geçit (Göynük kalesi)
–Tatar deresi Mığlı Evren- Elbistan yolunu takip ederdi. Bu Ticaret
yolunun can damarı Altınlı Köprü’dür.Köprünün Yapı Taşları iri ana
kemer,yüksek ve sağlam arazi,yalçın ,su sert ve haşin ,sırt geniş ama
umut taşıyan bu köprü genel görünüşü ile zarif bir sanat eseridir.
Yapılış Tarihi kesin olarak
bilinmemektedir.Kralın kızı tarafından yapıldığı rivayet
edilmektedir.Yıkılma durumunda,eşdeğer köprüyü inşa edecek altın
civarında gömülü bulundurduğu söylenmektedir.İsmini bu gömülü altından
aldığı iddia edilmektedir.Köprü büyük bir kemeri ve kademeli olarak
küçülen üç kemeri daha vardır.Köprü taşları harç kullanılmadan
sıkıştırma (Cendere) stiliyle yapılmıştır. Ana kemer temelde on dört
taş,yukarıya çıkıldıkça kademeli daralma yapılarak dokuz taştan
yapılmıştır.Kemerin batı kısmında 63, doğu tarafında 70 sıra taş vardır.
İkinci kemerde,tabanda dokuz sıra taş ve toplam otuz üç taş vardır.
Üçüncü kemerde on sıra taş ve toplam yirmi altı,dördüncü kemerde ise
dokuz sıra taş ve on dokuz sıra taş
kullanılmıştır.Köprünün önden yüksekliği
20 metreye yakındır.Ana kemer,azgın suya karşı korumak için,koni
şeklinde kemerin her iki tarafına destek yapılmıştır. Köprü ,Harmanlı
Kasabası Göksu üzerinde yapılmış olan “ Paşa Köprüsü”, Yaylacık
(Köristan ) Köyüne doğuda 6 km.mesafede yine Göksu Irmağı üzerine
yapılan “ Vicne Köprüsü “ ile yaşıttır.Köprü Kanaatimizce Selefkiller
zamanında yapılmıştır. FRİGLER ( M.Ö.1180-676 ) , HURİLER ( M.Ö.
1340-1000 ),KUMMUH ( M.Ö. 1000 -708 ) BABİLLER –URARTULAR, ASURLULAR
,MED’LER ve PERSLERİN ( M.Ö. 708.3333) Hakimiyetinde yaşarlar.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder